"Spor, dünyayı değiştirecek güce sahiptir ve çok az şeyin sahip olduğu birleştirici güce..."

ÜSSK - BİR TAKIMDAN DAHA FAZLASI...
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam15
Toplam Ziyaret151097
Takip Ediniz
    https://www.facebook.com/uskudarsusporlari
ERSİN SÜEREN
sueren11050@yahoo.com
Abbas Sakarya
22/05/2014

                                                                                                                               Abbas Sakarya'nın 8 ciltlik İstanbul Ansiklopedisinin 6. cildinin 412. sayfasında çok kısa ve eksik biyografisine  rastlayınca bu değerli ve örnek spor adamının gerçek yaşam öyküsünü sizlere aktarmak istedim.

27. Şubat. 1911 yılında Bursa/ Orhangazi'nin Çengiler köyünde dünyaya gelen Abbas ilk öğretiminden sonra ailesi  İstanbul'a taşınır. Kısa boylu, tıknaz bir yapıya sahip Abbas doğup geliştiği köy yerinde  doğa ile iç-içe olan alışkanlığına Boğaziçi'nin o zamanlar bakir sırtlarında kros koşuları ile devam eder. Kabataş lisesinde eğitimine devam ederken 1929 yılında Beşiktaş Jimnastik Kulübünde beden yapısına uygun olan kültür fizik < Alman Jimnastiği >  dalında spor gelişimini devam ettirir. 

O yılın sonunda Atatürk'ün İstanbul Kabataş Lisesini ziyaretinde Türk milli güreş takımı sporcuları minder antrenmanlarını Kabataş Lisesinin spor salonunda yapmaktadırlar. ATA güreşçilerimizin antrenmanını izlemek için okulun spor salonuna geçer. Milli güreşçilerimizin minder antrenmanı esnasında spor salonunun bir köşesinde kültür-fizik hareketleri yapan kısa boylu tıknaz yapılı bir genç ATA'nın dikkatini çeker. ATA bu gencin kamp takımından olup-olmadığını sorar. Okul idarecilerinden bu gencin Beşiktaş Jimnastik Kulübüne (BJK) mensup kültür-fizikçi olan okul talebelerinden biri olduğunu öğrenen ATA, bu genci yanına çağırtır. Kısa bir söyleşiden sonra ATA bu gencin aynı kiloda antrenman yapan bir güreşçi ile güreşmesini ister. O zamana kadar ki hayatında hiç güreş tecrübesi olmayan genç, itiraz edemez ve çekine, çekine mindere çıkar. Bu genç beş dakika içinde kendisi ile aynı sıklette ki  milli güreşçinin sırtını üç defa mindere yapıştırarak üç tuş yapar.

   Fotoğraf_ Milli Mayo İle Gençliği Ve  Sağlıklı Son Zamanları

 

İşte, Ermeni kökenli T.C. vatandaşı genç Abbas'ın bundan sonra ki hayat çizgisini yine kendisinden dinleyerek, unutulmaması için, sizlere aktarıyorum.    

Genç Abbas 1932 yılında Türk milli güreş takımına seçilir ve aynı yıl sıkletinde Balkan Şampiyonu olur. 1933 yılında Sovyetler Birliğine giden Türk milli takımına dahil olan Abbas orada kendi sıkletinde yaptığı altı müsabakanın beşini tuşla kazandığı gibi, komple bir sporcu olarak, Türk milli yüzme ekibinde milli mayoyu giyerek tramplen atlama müsabakasına katılmıştır. Abbas Sakarya 1936 Berlin Olimpiyatlarında Türk milli takımındadır. Ben hep Abbas ağabey ile şakalaşırken, " Hitler'le tokalaşmış ( el sıkışmış ) ağabeyim" der idim ve herkes gibi ben de onun olimpiyatlarda ilk madalya alan Türk milli sporcusu olduğunu zannederdim. Oysa olayın aslını bizzat kendi ağzından büyük alçak gönüllülüğü ile öğrenmem  Abbas Sakarya'nın amatör spor anlayışını taçlandırmıştır. 1936 Berlin Olimpiyatlarına gidilir; genç Abbas sıkletinde takımın esas müsabıkıdır. Ancak müsabakalar öncesi antrenmanlarda Abbas kendisinde hafif bir sakatlık hisseder. Antrenörüne gider ve yedeği Erkan'ın güreşmesinin daha uygun olduğunu, peş-peş'e gelen müsabakalarda sakatlığı artarsa finale kadar gidememe tehlikesinin olacağını belirterek yerini Erkan'a bırakır ve  Abbas Sakarya'nın yedeği Erkan altın madalyayı bu sıklette kazanarak Türkiye'ye ilk Olimpiyat madalyasını getirir. Genç Abbas'ta ki cevheri sezen ATA onu Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de  yeni açılmış olan Kraliyet Yüksek Beden Eğitimi Akademisine yollatır. 1939 yılında bu okulun ilk mezunlarından olarak eğitimini tamamlayan Abbas Sakarya genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk diplomalı beden eğitimcisi ve antrenörü olarak yurda döner. ATA bir yıl evvel vefat etmiştir. Türkiye'nin ilk diplomalı beden eğitimi antrenörü Abbas'a < her nedense! > Ankara'da kütüphane memurluğu verilmesi uygun bulunur. Çabaları neticesinde İstanbul Üniversitesinde beden öğretmenliğine tayin olunur. 1943 yılında, bilahare Beynelmilel Olimpiyat Komitesi Üyesi olacak olan, Suat Erler ile beraber  İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü'nün ilk kurucuları arasında bulunur.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                          

1945-'47 Galatasaray'da, 1947-'49 Fenerbahçe'de, 1947-'48 yıllarında da Beşiktaş'ta kondisyon uzmanı olarak çalışmıştır.

Abbas eğitimini devlet bursu ile yaptığından aynı yıllarda mecburi hizmetine İstanbul'da Halkalı Ziraat okulu beden eğitimi öğretmenliği ile devam etmektedir. 1959-1960 profesyonel futbol sezonunda BJK'nin Macar antrenörü Andrea Kutik'in tercümanlığını ve futbol takımının kondisyonerliğini yapmıştır.  Bizim değerini tartamadığımız Abbas Sakarya'yı 1959 yılında Amerikalılar keşfederek onu İstanbul Robert Kolej beden eğitimi hocalığına getirirler ki bu okulun o tarihlerde son derecede bakımlı bir atletinizim pisti olup milli takım düzeyinde Ahmet Sezer, Emin Doybak, Atilla Bilgütay gibi atletleri vardır. Basketbol, futbol, tenis, eskrim, aletli jimnastik, yüzme, güreş  gibi dallarda tüm İstanbul okullarının en üst düzeyinde sporcu potansiyeline sahip olan Robert Kolej'in o tarihlerde üç futbol sahası, iki  kapalı basketbol sahası, iki tenis kortu bulunmakta idi. Abbas Sakarya Robert Kolej'de beden eğitimi hocalığı yaparken akademik sportif bilgi ve tecrübelerini görev yaptığı okulun tüm spor yapan öğrencilerine aktarmış ve 1971 yılında yine Robert Kolej'den, 60 yaşında iken, emekli olmuştur. 

Emekli maaşı geliri ile mütevazi hayatına devam ederken sportif yaşam biçiminden kopamayan Abbas Sakarya 1943'ten yaşamının sonuna kadar İstanbul Yüzme İhtisas Kulübünden uzak kalmamıştır. İYİK'ten ikinci defa emekli olduğunda kulübün ona verdiği emekli ikramiyesinin tümünü yine  İYİK'e bağışlamış, İYİK'te, Abbas ağabeyin isteği haricinde, kulübün ilan panosunda bu örnek olayı belgeleyerek kendisine şükranlarını sunmuştur.

1990'lı yılların sonlarına kadar Abbas ağabey Boğaziçi'nin açıklık bulduğu sırtlarında günlük 25 kilometreye kadar çıkan uzun yürüyüşlerine çok kişi gibi bizlerde zaman, zaman şahit olmuşuzdur. Emekliliğinden sonra İYİK'te  görev yaptığı yıllarda her gün Beyoğlu Tünel'de ki evinden Ortaköy Yüzme İhtisas'a yürüyerek gelir  ve tekrar yürüyerek giderdi.  Yanılmıyorsam  2005 yılı gibi idi; bir yaz günü kulübümüze orta yaşlı bir yabancı geldi. İngilizce olarak kendisini  Macaristan'ın İstanbul ikinci konsolosu olarak tanıtıp Abbas Sakarya'yı aradığını söyledi. Tesadüf, o gün ben Abbas ağabey ile kulüp müdürü Tahsin'in odasında oturuyorduk. Gelen bey'e Abbas ağabeyi gösterince ikisi Macarca konuşmaya başladılar. II. konsolos Abbas ağabey'e bir zarf verdi ve bizi selamlayarak kulüpten ayrıldı. Abbas ağabey zarfı açınca içinden gidiş-geliş Budapeşte uçak bileti, otel rezervasyonu ve bir belge çıktı. Meğerse Abbas ağabey'i Budapeşte'de ki Macar Kraliyet Yüksek Beden Eğitimi Akademisinin yegane hayatta kalan ilk mezunu olarak bir şilt vermek için onur konuğu ve konuşmacı olarak davet ediyorlarmış.  Tabi, aklıma hemen Budapeşte'den okul dönüşü Abbas ağabey'e laik görülen Ankara'da ki   kütüphane memurluğu geldi!!!

Suat Erler ( Beynelmilel Olimpiyat Komitesi Üyesi ), Abbas Sakarya, Orhan Eyüboğlu ( İST Trafik Şube Müdürü ) üçlüsünün yıllarca tekrarladığı geleneksel yılın son günü Boğaziçi'nin buz gibi sularına girip yüzmeleri  onların kaybından sonra da İYİK kulübü sporcuları tarafından devam ettirilmiştir.

 

Fotoğraf_2003 Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin Abbas Sakarya'ya ödül töreni ve Ülgen Süeren

1911 Bursa- Orhangazi Çengiler köyü doğumlu örnek amatör sporcu ve spor hocası Abbas Sakarya uzun yıllar Beyoğlu-Tünel'de ki evinde baktığı yatalak kız kardeşinin vefatından sonra Boğaziçi sırtlarında ki Etiler İzzet Baysal huzur evinde, kendi deyimi ile, " akşamları yatmadan, yatmaya kalıp " gündüzlerini  İYİK kulübünde  geçirirken oldukça sağlıklı olarak 27 Şubat 2008 yılında 97 yaşında aramızdan ayrıldı.

                                                                                                                                                                                    

Abbas ağabey'in Has dal'da ki mezarını Robert Kolej'de beden eğitimi yaptığı yıllar da ki  öğrencileri yaptırmış;  gerek Robert Kolej'li talebeleri, gerek BJK camia mensupları ve İYİK'liler aramızdan ayrıldığı her yıldönümünde örnek insan Abbas ağabey'i, unutmayarak, mezarı başında anmaya devam etmektedirler.

Mekanı cennet olsun.


Dalgıç & Kaptan

   Ersin Süeren                                                                                                                

  

    

          




2964 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

476 YIL SONRA PREVEZE GERÇEĞİ( Bölüm 2) - 02/10/2014
476 YIL SONRA PREVEZE GERÇEĞİ( Bölüm 2)
476 YIL SONRA PREVEZE GERÇEĞİ( Bölüm 1) - 24/09/2014
476 YIL SONRA PREVEZE GERÇEĞİ (Bölüm 1)
Güneş Balçıkla Sıvanabilir mi? - 15/08/2014
Güneş Balçıkla Sıvanabilir mi?
ARABA VAPURUNU KİM İCAT ETMİŞ ? - 16/07/2014
ARABA VAPURUNU KİM İCAT ETMİŞ ?
Dalgıçlığın 1950'lere Kadar ki Kısa Tarihçesi ve SCUBA' YA Geçiş - 20/06/2014
Dalgıçlığın 1950'lere Kadar ki Kısa Tarihçesi ve SCUBA' YA Geçiş
AE2 & Sultanhisar - 25/04/2014
AE2 & Sultanhisar
18 Mart 1915 - 17/03/2014
18 Mart 1915
HAŞAŞİLER - 14/02/2014
1090-1272 HAŞAŞİLER
Rönesans Yorumu - 14/01/2014
Rönesans Yorumu
 Devamı